Koçali
Aymaz'ın öteden beri ismine aşinalığım vardı. Bazen toplantılarda
karşılaştığımız olmuş, bazen yollarımız bir vesileyle kesişse de oturup
sohbet etme fırsatımız hiç olmamıştı. Ama onun aşılmaz sevdası benim yanımda
hep değer bulmuştur.
Bir tv programında beraber olduk. Bu kez tanışma ve konuşma fırsatımız oldu.
Birbirimizi dinledik. Bir kara yara gibi duran tedavi bekleyen Siverek'in il
olma sevdasını takdir ettim.
Ben Koçali Aymaz'la sohbetimizi değil; bitip tükenmeyen "Siverek
Sevdası'nı" sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu öyle bir sevda ki altı adet
bülten ve üç kitapta toplamış. 275+384+264 kaç sayfa ettiğine siz bakın. 3
ciltten oluşan, gazetelerde yayınlanmış makaleler, röportajlar, çeşitli
yorumlar, mahkeme kararları, toplantı ve görüşmelerle ilgili fotoğraf ve bu
konuda basında çıkan haberler?
Ben bu sevdayı samimi bir deva olarak görüyorum. Çünkü Arapların "hubbel
vatan min el iman" (vatanı sevmek imandandır.) atasözüne laik bir
davranıştır. Koçali Aymaz'ı bu uğraştaki kararlığa sevk eden bu
inancı olduğuna inanıyorum.
Bir kitabında bir alt başlık kullanmış. Hayli dikkat çeken ve Siverek'in
vilayet olması için verilen bir mücadelenin azminin göstergesidir.
"Bir Kalkınma Mücadelesinin Öyküsü" diyerek, sadece şehir unvanı
değil; aslında yıllardır ihmal edilen bir ilçenin kalkınmasına, verilen önemi
göstermektedir.
Yüzlerce kusursuz haklı taleplerinin seslendirilmesinin yazıya dökülmesi
belgeleri, haber, fotoğraf ve sayısı unutulmuş toplantılar. Belgeler,
mektuplar, telgraflar, fakslar, arzuhaller. Hepsi Siverek için. Azmin
başarısı, direnmenin şekil bulduğu bir çalışma?
Onlar
yetmez, yüzlerce kez siyasilerin kapılarını aşındırmalarına rağmen, hep eli
boş dönmüşler. Sonra onlar gelmiş, onlarla görüşmüş vaatlerde bulunmuşlar
"söz uçar yazı kalır" misali verilen sözler buharlaşmış. Yazı suya
yazıldı mı sonu karanlık bir kuyu olur.
Her seçim öncesi oy uğruna Siverek'in il olmasını isteyenlerin gözlerine baka
baka verilen sözler hep havada kalmıştır. Buna rağmen Sivereklilerin azmini
kırmamış üstelik onları gelecekten umutlu olma adına uğraşlarını
kırbaçlamıştır. Siverekliler bunu aleni seslendirmeseler de yüreklerinde
siyasilere karşı bir kızgınlıkları olduğu gerçek. Çünkü onlar hep bir
ihmalin kurbanı olduklarını dile getirmektedirler.
Koçali Aymaz, halkın amiyane tabiriyle bana göre "yerden göğe kadar
haklı" ancak bu hak siyasilerde bitiyor. Her ne kadar "hak verilmez
alınır" denilse de bu hak verilmesi gereken bir ulufe değil; bir yaşamın
realitesi olarak hayata geçirilmelidir.
Siverek'i tanımayanlar için elbette kısa bir tanıtımda fayda vardır. Urfa
coğrafyasında sosyal yaşamındaki ahengi, fıkralarla gelen, esprilerle
süslenen sözlü kültürleri, efsaneler, öyküler burada canlanır ruh bulur,
şekillenir.
Doğal güzelliği hepimizin yakından bildiği Karacadağ kayak merkezi, kış
sporları ile önemli bir turizm merkezidir. Envai çeşit bitki örtüsü arasında
doğa yürüyüşlerine açık, ziyaretleri ve tarihi mirası ile kendinden söz
ettiren bir ilçemiz. Fırat'ın güzelliği ona hem ekonomisi yönünden, hem baraj
gölünde yapılacak su sporları ile bir şans verilirse kendini ulusal ve
uluslararasına taşıyacak bir konum edinir.
Coğrafyanın farklılığı florası, faunası ile harika bir doğaya sahiptir. Benim
vaz geçemediğim, baharla pazarlara dökülen, kenger, çiğdem, dejnık, punk,
ağbandır ve daha nice bitki çeşitleri ile vücuda gıda ve şifa dağıtmaktadır.
Hayvancılık alanında Türkiye'nin önemli merkezlerinden biridir. Hayvansal süt
ve süt ürünlerinin farklılığı tadı ile coğrafi sınırlar içinde kendinden söz
ettirmektedir. Üzüm bağları, meyve bahçeleri doğasına ayrı bir güzellik
katmaktadır. İki kez katıldığım şıra festivali ne haldedir bilmiyorum
şimdilerde...
Tarihteki varlığı ve kültürel mirası ile Siverek sahiplenilmesi gereken
vilayet olmaya aday bir ilçe. Bu bir haktır. Bu hak onlara çok
görülmemelidir. Ancak coğrafi şekillenme yeniden yapılanmaya gidileceği için
zorlukları, haksızlıkları ve kolaylıkları için halka gidilmelidir. Yapılacak
bir referandum tüm yapılanlara en güzel cevap olur, kanısındayım.
Hiçbir olayın kördüğüm olması kimseye puan kazandırmaz. Tam tersi eksilerin
kurbanı olurlar. Koçali Aymaz ve birlikte canhıraş uğraşlarını sürdüren
arkadaşlarının mücadelelerini takdir ediyorum.
|